TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| dava: | lawsuit, suit, action, prosecution, claim, case; trial, process, cause, instance, law, litigation, plea, pleading |
| dava konusu: | bone of contention, case before the court |
| dava sonuçlanıncaya kadar boşanma veya ayrılma davası sürerken eş veya çocuk için mahkemenin öngördüğü para desteği veya mülkiyet haklarının düzenlenm: | ancillary relief |
| dava nedenlerinin aynı olması: | identity of causes of acuse, identity of causes of action |
| dava nedenlerinin birleştirilmesi: | [isim] joinder of causes of acuse, joining of causes of action |
| dava konusunun bulunduğu veya ihtilafın zuhur ettiği yerin kanunları: | [isim] lex loci |
| dava sebebi: | cause of action, cause, causa, cause for litigation |
| dava açma: | claim, indictment, pleading |
| dava açarak bir talepte bulunmak: | [fiil] to litigate a claim |
| dava açmak: | sue, bring an action against, file a claim, take action, press a charge, enter an action, go to law, make a plea, present a case, prosecute, call, claim, commence, complain, indict, litigate, plead, prefer charges, proceed, process |
| dava dışı olan: | extrajudicial |