| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| density: | [isim] yoğunluk, sıkışıklık; kalınlık; sıklık; ahmaklık, kalın kafalılık | |
| density: | yoğunluk | |
| density: | Kesafet, yoğunluk, dansite. | |
| density of passengers: | yolcu yoğunluğu | |
| density of a forest: | bir ormanın yoğunluğu | |
| density of development: | imar yoğunluğu | |
| density of freight: | yük çokluğu | |
| density of population: | nüfus yoğunluğu, nüfus kesafeti, nüfus sıklığı | |
| density of the fog: | sisin yoğunluğu | |
| density of traffic: | trafik yoğunluğu |
[ son aranan 10 kelime: prochoresis | to make out to the bearer | büyük miktarda para kaybetmek | bir yapının sonundaki ilan yeri | to become ... | bekleme süresi | in addition to | üst düzey yöneticisi | portekizli | density ]