| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| depositing: | yatıran, emanet eden | |
| depositing business: | emanetçi işi | |
| depositing (money) in a bank: | tevdi | |
| depositing of baggage (luggage): | (US) Br bagajın emanet edilmesi | |
| depositing of documents: | evrakların teslimi |
[ son aranan 10 kelime: çok kısa boylu orta afrika zencisi | hak ettiklerinden daha çok para aldıkları duygusuna kapılan kişilerin içine düştükleri suçluluk duygusu | boyun eğen | town clerk | dağılmak | to initiate (legal) proceedings against sb | bilirkişi ekspertizi | subcritical | distractibility | depositing ]