TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| dig: | [isim] kazı, kazma, dürtme; iğneleme; taş; lojman, yurt |
| dig: | [fiil] kazmak, çukur kazmak, hafriyat yapmak, dürtmek, bellemek; deşmek; incelemek; mahmuzlamak; anlamak; hoşlanmak; göz atmak; araştırmak; yemeğe girişmek; ineklemek; harıl harıl çalışmak |
| dig a hole: | çukur kazmak, delik açmak, çukur açmak |
| dig a pit: | çukur kazmak |
| dig a trench: | siper kazmak |
| dig in: | gömmek, siper kazmak, iştahla yemek, kalıcı olarak yerleşmek, mevzilenmek, sipere girmek |
| dig out: | kazıp çıkarmak, keşfetmek, incelemek, deşmek |
| dig up: | toprağı kazıp çıkarmak, toprağı belleyerek havalandırmak, araştırmak, deşmek, meydana çıkarmak |
| dig up the tomahawk: | savaş baltasını çıkarmak, savaş açmak |
| dig in the side: | [isim] böğür darbesi |
| dig into: | saplamak, sokmak, yemeğe girişmek, delmek |