TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
dilapidated: | [sıfat] harap, döküntü, yıkılmaya yüz tutmuş | |
dilapidated looking car: | acele tamire ihtiyacı olan otomobil | |
dilapidated abode: | harap mesken | |
dilapidated fortune: | savrulmuş servet | |
dilapidated old house: | yıkık dökük, kağşamış ev |