TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| dip: | [isim] dalma, batma, daldırma, bandırma; dalış yaparak tekrar yükselme; eğilme, eğim; yokuş, iniş; çökme, toprak çökmesi; çukur; el koyma; yankesici [arg.]; sos |
| dip: | [fiil] batırmak, bandırmak, banmak, daldırmak, dalmak, dalış yapmak, batmak; eğim yapmak, eğilmek; bayrağı yarıya indirmek; farları kısmak; alçalmak; göz atmak; çökmek; elini cebine atmak; elini atmak |
| DIP: | diploma |
| dip deep into the past: | geçmişe göz atmak, maziye bakmak |
| dip into: | göz atmak, gözden geçirmek, çok masrafa girmek |
| dip into one's purse: | çok masrafa girmek |
| dip in prices: | fiyatlarda ani iniş |
| dip in business: | konjonktürde ani düşüş |
| dip in profits: | kâr da düşüş |
| dip in the road: | yolda çukur |