TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| discharge: | [isim] deşarj, boşaltma, boşalma, salgı, akma; salıverme, salgılama, irin; iltihap; ateşleme; işten çıkarma, kovulma, tahliye; terhis; taburcu olma; hak iadesi; ödeme; ağartıcı madde |
| discharge: | [fiil] ateşlemek, ateş etmek; deşarj etmek, boşaltmak, boşalmak; görevden almak, işten atmak, tahliye etmek, işten kovmak, atmak, işten çıkarmak, terhis etmek; taburcu etmek; serbest bırakmak; muaf tutmak; ödemek, yerine getirmek; akmak; iltihap çıkmak |
| discharge: | boşalma,boşaltma |
| discharge: | 1. Boşaltam, serbest bırakma; 2. Cereyan (elektrik), akıntı, akım; 3. Cerahat. |
| discharge: | akıntı |
| discharge of seamen: | tayfaların terhisi |
| discharge port: | boşaltma limanı |
| discharge by frustration: | kasıtsız yer alan engellerden dolayı sözleşmeyi feshetme |
| discharge of the dependant: | davalının tahliyesi |
| discharge for unfitness: | (askerlik) çürüğe çıkarma |
| discharge of duties: | [isim] görevlerin ifası |
| discharge case: | [isim] tahliye davası |
| discharge gate: | [isim] boşaltma vanası |
| discharge for a just cause: | haklı bir sebepten işten çıkarma |
| discharge of a worker: | işçinin çıkarılması |