TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| drain: | [isim] pis su borusu, boru, kanal, lağım, kanalizasyon; dışa akma, dışa boşalma; masraf, mali yük |
| drain: | [fiil] suyunu çekmek, kurutmak, akıtmak, akmak, boşaltmak, suyu çekilmek; süzmek, süzülmek; tüketmek; yarayı temizlemek; pansuman yapmak |
| drain: | direnaj |
| drain: | 1. İltihaplı yaradan cerahati çekmek; 2. İltihaplı yerden cerahat çeken tüp veya fitil. |
| drain: | [fiil] v.drene et:n.dren |
| drain cock: | drenaj musluğu |
| drain pipe: | lağım borusu, pis su borusu, boşaltma borusu |
| drain pipe trousers: | daracık pantalon |
| drain away: | akıtmak, boşaltmak, akmak, boşalmak, suyunu çekmek, tükenmek |
| drain valve: | [isim] drenaj su pompası |
| drain out: | suyunu boşaltmak (kayık) |