TELAFFUZKELİMEANLAM
drive:[isim]  araba gezintisi, sürme, araba yolu; güdü, dürtü; hayvan gütme, sürek avı; top sürme; düşmanı püskürtme; enerji; hamle; sürücü (bilgisayar); önüne katma
drive:[fiil]  araba kullanmak, kullanmak, sürmek; önüne katmak; gütmek, saplamak, hareket ettirmek; çakmak, sokmak; zorlamak; kovalamak; çalıştırmak; acele etmek
drive:sürgü
drive:Dürtü, içten gelen şiddetli uyarı.
drive:sabit disk surucu
drive back:araba ile dönüş
drive a car:araba kullanmak
drive on:ilerletmek, ileri sürmek
drive away:[fiil]  kovmak, defetmek, arabayla uzaklaşmak, savmak
drive out:kovmak, çıkarmak, sürmek, araba ile yol almak
drive up:yükseltmek, yukarı çekmek, arabayla gitmek
drive into:çekiçle vurarak çakmak
drive and initiative:etki ve girişim
drive in:çakmak, içeri sokmak, içeri girmek
drive in a stake:kazık çakmak



[ son aranan 10 kelime: refakât | paketleme makinesi | bono | be caught | çoşkun | align | karton kapaklı kitap | dead end | testere ağzı | drive ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0051