| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| drunk: | [isim] sarhoş, ayyaş; sarhoşluk, içki alemi | |
| drunk: | [sıfat] sarhoş, kafayı bulmuş; mest, mest olmuş; kendinden geçmiş | |
| drunk and incapable: | sarhoş ve kendini bilmez, körkütük sarhoş | |
| drunk as a lord: | fitil gibi, fitil gibi sarhoş |
[ son aranan 10 kelime: adalete aykırı | to get acquainted with | (bokum bana yüzme öğretiyor) ustasına bir şey öğretmeye kalkışmak | bireysel bankacılık | to begin hostilities | çark gibi dönen | kütük gibi uyumak | pinti herif | spake | drunk ]