TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| due: | [isim] hak |
| due: | [sıfat] vadesi dolmuş, zamanı gelmiş; beklenen; uygun, gereken |
| due: | tam, doğru |
| due date: | son tarih |
| due to: | dolayı, yüzünden, yüklenebilir |
| due from you: | ödemeniz gereken; borcunuz olan |
| due for demolition: | yıkılmasına karar alınmış |
| due form of law: | kanunun öngördüğü şekilde |
| due diligence: | gerekli özen, gereken itina, durum tespiti, değerleme çalışması |
| due to this: | bundan ötürü |
| due payment: | vadesi gelen ödeme |
| due reward: | hak edilen ücret |
| due to negligence: | [zarf] ihmal sonucu, ihmal nedeniyle |