| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| elder: | [isim] ata, yaşça büyük kimse, yaşlı kimse; kıdemli kimse, mürver | |
| elder: | yaşça büyük, daha yaşlı, büyük, kıdemli | |
| elder sister: | abla | |
| elder berry: | mürver | |
| elder brother: | ağabey | |
| elder flower: | yonca | |
| elder hostel: | altmış yaşının üstündeki kişilere birleşik eğitim ve eğlence programı sunan, ABD ve Kanada'da birkaç yüz üniversiteyi içine alan örgüt |
[ son aranan 10 kelime: anuria | yerinden çıkmak | to observe a time limit | cup diye düşmek | how are you doing | iş görücü düşünüş | çim biçme makinesi | dalgalı deniz | specialisation | elder ]