TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| en kısa: | minimal |
| en kısa zamanda ilgileneceğim: | it shall have my earliest attention |
| en kısa yoldan lütfen.: | The most direct route. |
| en kısa zamanda: | at the earliest |
| en kısa sürede: | ASAP |
| en kısa sürede pazarın büyük hissesini ele geçirmek amacıyla ürünün başlangıç fiyatını düşük tutma stratejisi: | penetration pricing |
| en kısa süreli ceza: | minimum term penalty |
| en kısa yoldan gitmek: | [fiil] to go by the nearest road |
| en kısa vadede: | at the shortest notice |
| en kısa bağlantı: | straight line |
| en kısa kira süresi: | [isim] minimum rental period |