| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| entry: | [isim] giriş, antre, girme, kapı; sahneye çıkma; katılma; girdi, madde, kayıt, kalem | |
| entry talks: | [isim] müşahedeye katılma konuşmaları | |
| entry fee: | kayıt ücreti | |
| entry inwards: | gümrük giriş kaydı | |
| entry permit: | giriş izni | |
| entry point: | giris noktasi | |
| entry form for complaints: | şikâyet formu | |
| entry for warehousing: | gümrük antreposuna alınacak malları belirten deklare formu, antrepoya giriş deklare formu, antrepoya giriş deklarasyonu formu, antrepo girişi | |
| entry intructions: | [isim] giriş komutları | |
| entry form: | dilekçe formu | |
| entry into the war: | savaşa giriş |
[ son aranan 10 kelime: özellikle katod ışın lambası türündeki gösterim birimlerinde çok kısa bir an için bir işaretteki kararsızlıktır | kelebekli somun | over a barrel | no vacancy | crow's nest | hollow | qualifiable | cayır cayır yanmak | ayak işi | entry ]