TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| extreme: | [isim] aşırı derece, ölçüsüzlük, aşırılık, en uç nokta, sınır, son derece, tezat, çıkmaz |
| extreme: | [sıfat] en uç, aşırı, olağanüstü, ölçüsüz, son derece, şiddetli, kesin, mutlâk |
| extreme: | Uç, son en uçta veya en sonda olan. |
| extreme unction: | ölmekte olanın vücuduna kutsal yağ sürme ayini |
| extreme value: | uc deger |
| extreme devotion: | fedakârlık |
| extreme case: | uç örnek |
| extreme left: | aşırı sol |
| extreme party: | münferit parti |
| extreme laziness: | mızmızlık |
| extreme left wing: | aşırı sol kanat |
| extreme measures: | son çare |
| extreme poverty: | sefalet, zaruret |