TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| face: | [isim] ön, yüz, çehre, surat, sima, hal, tavır, eda, yüz ifadesi, görünüş, şekil, biçim, yüzey, üst taraf, cephe, önyüz, resimli taraf, kadran, onur, itibar |
| face: | [fiil] bakmak, göğüs germek, karşı olmak, yönelmek, dönmek, yüzünü dönmek, yüz yüze gelmek, kaplamak, karşı karşıya gelmek, karşı koymak, karşı çıkmak, göze almak, katlanmak, yüzleşmek, astarlamak, kaplama yapmak |
| face: | yüz, facies (14 kemikten meydana gelmiştir). |
| face about: | ters yöne dönmek, geriye dönmek |
| face angle: | yuz acisi |
| face of record: | plağın yüzü |
| face mask: | yüz maskesi |
| face of book: | kitabın kabı |
| face to face: | karşılıklı olarak, yüz yüze |
| face wheel: | ayna dişli |
| face lift: | düzeltmek, güzelleştirmek |
| face up to: | cesaretle karşılamak, karşı koymak, önlemek, göze almak, katlanmak, göz yummak |
| face value: | görünür değer, üzerinde yazılı değer, dış görünüşe göre değer |