TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| farkında: | aware, conscious, sensible, alive |
| farkında değil: | not aware of, unaware, not aware, insensible of |
| farkında olan: | aware, cognizant, awake, hip |
| farkında olma: | awareness, cognizance |
| farkında olmadan: | unconsciously, unawares |
| farkında olmak: | be aware, be hip to, be awake to smth., sense |
| farkında olmamak: | be unaware of, not to be aware of, be unconscious of, be insensible of |
| farkında olunmayan: | unnoticed |
| farkında olmayan: | unaware, unseeing |
| farkında olarak (ilke kararlarında): | aware (in resolutions) |
| farkında olmadan bir paket düşürmek: | [fiil] to drop a parcel unawares |