TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| fast: | [isim] oruç, oruç süresi |
| fast: | [fiil] oruç tutmak |
| fast: | [sıfat] çabuk, hızla, hızlı, rengi atmaz, solmaz, su gibi, süratli, seri, ileri (saat), eli çabuk, tez canlı, uçarı, dayanıklı, sağlam, değişmez, sabit, sıkı, ayrılmaz |
| fast: | [zarf] hızla, çabucak, süratle, sık sık, defalarca, hızlı, hoppaca, sıkıca, sımsıkı, derin olarak |
| fast: | % 1. Dayanıklı, solmaz; 2. Perhiz. |
| fast friends: | [isim] yakın arkadaşlar |
| fast food: | hamburger türü yiyecek, ayaküstü yenilen yiyecek |
| fast set: | hızlı yaşayanlar grubu |
| fast moving: | hızlı hareket eden |
| fast moving traffic: | hızlı hareket eden trafik |
| fast watch: | ileri giden saat |
| fast track: | hızlı kulvar |
| fast estate: | gayri menkuller, gayri menkul |
| fast one: | mandepsi, tonga |
| fast mounting income: | hızla artan gelir |