TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
fat: | [isim] içyağı, yağ | |
fat: | [fiil] şişmanlatmak, semirtmek, besiye çekmek, yağ bağlatmak | |
fat: | [sıfat] şişman, şişko, kilolu, tombul, yağlı, besili, semiz, dolgun, şişkin, kazançlı, kârlı, bereketli, verimli | |
fat: | Yağ gliserol ve bir yağ asidinin birleşmesinden meydana gelen cisim. Wool, fat. | |
fat: | yağ | |
fat lands: | [isim] bereketli topraklar | |
fat job: | kârlı iş, rahat iş | |
fat cat: | zengin kişi, özellikle, seçim kampanyalarında önemli katkıda bulunan zengin adam | |
fat solubl: | ||
fat pims: | büyük kâr |