TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
flap: | [isim] çırpma, çırpma sesi, çarpma sesi, kanat sesi, kapak, kanat, ayakkabı dili, telaş, heyecan, sinirlenme | |
flap: | [fiil] kanat çırpmak, savurmak, sallamak, sallanmak, sinirlenmek, telaşlanmak, zırvalamak, saçmalamak | |
flap: | deri, mukoza vb. yumuşak dokunun kazayla veya tedavi amacı ile cerrahi olarak, tamamen çıkartılmadan kesilip kaldırılması; lambo. | |
flap: | 1. Sarkan et parçası; 2. Vücudun bir kısmından kesilip diğer bir kısmına eklenen doku kitlesi. | |
flap eared: | sarkık kulaklı |