TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| floor: | [isim] zemin, taban, döşeme, pist, düzlük, kat |
| floor: | [fiil] döşemek, yere yıkmak, yenmek, şaşırtmak, afallatmak, tam gaz vermek, köklemek |
| floor: | Herhangi bir boşluğun tabanını oluşturan kısım, zemin, döşeme, taban. |
| floor cloth: | tahta bezi |
| floor covering: | döşeme, halı |
| floor hanger: | panjur, paraçol |
| floor walker: | mağaza kontrolörü |
| floor pyramid: | yaklaşık göz hizasına kadar yükselen, çok katlı mal teşhir kümesi |
| floor fas: | taban fiyatı |
| floor polish: | parke cilası |
| floor manager: | bölüm müdürü, kat müdürü, yönetmen yardımcısı, genel sekreter (parti) |
| floor lamp: | [isim] ayaklı lâmba |