TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
for: | [edat] için, göre, amacıyla, doğru, uygun, yönünde, yarayan, karşı, dolayı, sebebiyle | |
for: | [bağlaç] dolayı, nedeniyle, çünkü, zira | |
for the best: | iyi niyetle | |
for ... persons: | kişilik | |
for a flash: | bir an için | |
for a keepsake: | hatıra olarak | |
for a long time: | uzun zamandır, epeydir, çoktan | |
for rationalization purposes: | rasyonelleştirmek için | |
for sale: | satılık | |
for a specified purpose: | belli bir amaç için | |
for all: | rağmen | |
for all i care: | bana kalırsa |