TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| franchise: | [isim] hak, ayrıcalık, imtiyaz, muhafiyet, dokunulmazlık, satış tekeli hakkı, üyelik |
| franchise agreements: | [isim] franchising anlaşmaları |
| franchise tax: | imtiyaz vergisi (hükümet tarafından verilen ayrıcalığa karşı alınan vergi |
| franchise for a bus service: | otobüs işletme imtiyazı |
| franchise agent: | özel satış hakkı olan acente |
| franchise broker: | ruhsat komisyoncusu |
| franchise label: | toptancının kendi bölgesinde kullanması için üretici tarafından yerel toptancıya tanınan üretici etiketi ya da marka adı kullanımı hakkı |
| franchise owner: | (US) imtiyaz sahibi |
| franchise warrant: | berat |
| franchise agreement: | imtiyaz sözleşmesi |
| franchise business: | (US) tekel pozisyonundaki bir üreticinin bir başka üreticiye veya tüccara mallarını belirli bir yörede üretme veya pazarlama hakkını ruhsatla verdiği |