TELAFFUZKELİMEANLAM
free:[fiil]  serbest bırakmak, salıvermek, tahliye etmek, kurtarmak, muaf tutmak
free:[sıfat]  özgür, hür, kısıtlanmamış, masrafsız, bağımsız, serbest, muaf, samimi, açık, doğal, bedava, ücretsiz, parasız, vergiden muaf, boş, aletsiz
free:[zarf]  serbestçe, ücretsiz, parasız
free:Serbest, terkipsiz.
free:serbest, erkin
free lunch:bedava öğle yemeği (ekonomistlerin konuşma dilinde var olmayan bir yararı belirten deyim
free luncheon facilities:ücretsiz öğle yemeği
free inspection invited:satın alma zorunluğu olmadan tetkike açık
free trade areas:[isim]  serbest bölgeler
free of mistakes:(adj) tamam
free movement of persons , services and capital:[isim]  hizmet ve sermayenin serbest hareketi
free of charge:bedava, masrafsız
free of charge:ucretsiz
free time:boş zaman, ücretsiz yükleme zamanı
free and easy (in his or her sexual moves:mezhebi geniş



[ son aranan 10 kelime: önemli ölçüde azaltmak | sütlaç | aracılık etmek | off shore fonları | ansiklopedik sözlük | demand | good evenıng | fırınlanmış | yiyecek içecek sağlayan kimse | free ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0061