TELAFFUZKELİMEANLAM
fresh:[sıfat]  taze, günlük, yeni, körpe, temiz, giyilmemiş, ışıl ışıl, hayat dolu, serin, canlı, zinde, dinç, arsız, küstah, yüzsüz
fresh:taptaze, taze taze
fresh:serinlik, denize dökülen akarsu
fresh air friend:temiz hava delisi
fresh fuel:taze yakıt
fresh water:tatlısu
fresh eggs:günlük yumurta
fresh supplies:[isim]  yeni gelen mallar
fresh water (as opposed to salt water:tatlı su
fresh resources:[isim]  yeni kaynaklar
fresh outbreak of an epidemic:bir salgının yeniden patlak vermesi
fresh outbreak of fire:yangının yeniden alevlenmesi
fresh meat:taze et



[ son aranan 10 kelime: beset | kesintisiz güç kaynağı | under the cosh | sıkıştırılmış doğalgaz | malı teslim alan kişi | being sharply pointed | sorf | lifeguard | insan avı | fresh ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0036