| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| fringe: | [isim] saçak, püskül, perçem, pervaz, saçak | |
| fringe: | [fiil] saçak takmak, kenarını bastırmak | |
| fringe area: | girisim alani | |
| fringe group: | uç fikirleri olan azınlık | |
| fringe benefit: | yan haklar, yan ödemeler, ek ücret, yan ödeme | |
| fringe benefits: | [isim] ücret dışı yararlar, sosyal haklar, ücret tamamlayıcılar, ücret dışı haklar, yan ödemeler | |
| fringe executives: | değerli yöneticiler sınıfı | |
| fringe issues: | [isim] (iş sözleşmesi) yan ödemeler şartları | |
| fringe cost: | ihtiyari sosyal masraflar | |
| fringe time: | televizyonda, izleyicilerin en çok olduğu zamandan önceki ve sonraki süreler | |
| fringe activity: | yan faaliyet | |
| fringe executive: | kâr hissesi alan yönetici |
[ son aranan 10 kelime: parasız | de emotionalize | aldehit | execute (to) | police sergeant | to take a vacation | court of errors | fotokopi makineleri iş kolu | prior condition | fringe ]