TELAFFUZKELİMEANLAM
front:[isim]  ön, ön taraf, yüz, cephe, paravan kişi, paravan şirket, alın, sima, yüzsüzlük, utanmazlık, arsızlık
front:[fiil]  bakmak, dönmek, yönelmek, karşı olmak, önderlik etmek, yol göstermek, cephesini düzenlemek
front:[sıfat]  ön, öndeki, cüret
front:Alın, frons.
front bench:avam kamarasında bakanlar sırası, ön sıralar
front row seat:ön sırada yer, ön sıra da yer
front door:ön kapı, sokak kapısı
front on to:bakmak, bakıyor olmak, karşı olmak
front end:on uc
front end collision:önden çarpışma
front end of the nuclear fuel cycle:nükleer yakıt çevriminin ilk kısmı
front of book:bir dergide yazılardan önceki bölüm
front of a building:bir binanın cephesi
front of the house:normal koşullarda müşterilerinin doğrudan karşılaştığı otel, motel, lokanta ve öteki tesislerin ön yüzü



[ son aranan 10 kelime: ateş | piebald | conventionalize | cıkarma | yemek yapmak | ceza ödemek | kolay okunan sıradan kitaplar | so-called | bir işin başlangıcı | front ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0034