TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
gönül: | heart, soul, feelings | |
gönül alıcı: | conciliatory, suasive | |
gönül alma: | atonement | |
gönül almak: | atone | |
gönül ayartıcı kadın: | Delilah | |
gönül okşamak: | [fiil] to reward, to treat sb kindly | |
gönül yarası: | heartbreak, wound | |
gönül vermek: | [fiil] to fall in love with | |
gönül acısı: | pangs of love | |
gönül eğlendirmek: | [fiil] to amuse oneself, to dolly with sb's affections | |
gönül yakan: | heart- throb |