TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
göreve gelmek: | [fiil] to come in, to come into | |
göreve alınmak: | [fiil] to be appointed, to be under duty | |
göreve başlama: | entering upon one's duties | |
göreve bağlılık: | devotion to duty | |
göreve başlamak: | [fiil] to take up one's duties, to enter upon one's duty, to take up one's duty, to take office | |
göreve son verme: | dismiss from office | |
göreve başlama günü: | (US) Inauguration Day | |
göreve başlamak üzere (büroya) gelmek: | [fiil] to report for duty (at the office) |