TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| görgü: | good manners, cultivation, breeding, etiquette, convenances, Grace, manners |
| görgü dersleri: | [isim] lessons in deportment |
| görgü gereği: | de rigueur |
| görgü kuralları: | do's and don'ts, breeding, respectabilities, proprieties, etiquette |
| görgü tanığı: | eyewitness |
| görgü tanıklığı yapmak: | eyewitness |
| görgü kurallarına uymak: | [fiil] to keep within the bounds of propriety, to know how to behave, to observe the proprieties |
| görgü kurallarına uymama: | solecism |
| görgü kurallarına uymamak: | [fiil] to be out of line |
| görgü kurallarına tamamıyla uyma: | perfect manners |
| görgü kurallarına aykırı davranmak: | [fiil] to misbehave oneself |