TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
gösteriş: | put on | |
gösteriş: | show off, ostentation, pomposity, show, display, showing off, showiness, affectation, array, blazon, blazonry, dash, flashiness, flourish, frill, furbelows, gaiety, glitter, glossiness, panache, parade, pretension, pride, shew, splendidness | |
gösteriş için: | for show, for effect | |
gösteriş meraklısı olmak: | be fond of show | |
gösteriş meraklısı tip: | peacock | |
gösteriş olsun diye kahve masası üzerine konulmuş kitap: | coffee table book | |
gösteriş parçası: | [isim] set piece | |
gösteriş yapmak: | [fiil] to parade, to play act, to show off, to splurge, to sport, to swank, to make a demonstration, to demonstrate | |
gösteriş yapmak için dolaşmak: | [fiil] to parade | |
gösteriş dünyası: | [isim] vanity fair | |
gösteriş meraklısı kimse: | sport |