| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| gözüne çarpmak: | espy | |
| gözüne girmeğe çalışmak: | ingratiate oneself with | |
| gözüne girmek: | find favor in smb.'s sight | |
| gözüne girmeye çalışmak: | make up to, play to, shine up to | |
| gözüne ilişme: | glimpse | |
| gözüne ilişmek: | [fiil] to glimpse, to catch sight of, to get a glimpse of | |
| gözüne sokmak: | [fiil] to thrust sth under sb's eyes by way of reproof or accusation | |
| gözüne kestirmek: | [fiil] to have one's eyes on sth as a desirable possession, to feel oneself capable | |
| gözüne yumruk yemek: | [fiil] to get a smack in the eye |
[ son aranan 10 kelime: boynuzları kopmuş ya da kesilmiş hayvan | to be stuck or thrust into | eğitim kuruluşu | yandaşlık eden kimse | birçok ... | to receive goods | horror movie | neither ... nor | or vice versa | gözüne ]