TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
gerçeği: | the real mc.coy | |
gerçeği fark etmek: | [fiil] to see the light | |
gerçeği göstermek: | debunk | |
gerçeği kabul etmek: | come clean | |
gerçeği saptırma: | false representation | |
gerçeği teori ile bağdaştırmak: | accommodate facts to theory | |
gerçeği birisinden öğrenmek: | [fiil] to corkscrew the truth out of sb | |
gerçeği kabul ettirmek: | [fiil] to bring home | |
gerçeği söylemek: | [fiil] to level with, to say a mouthful |