TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| gerekli: | necessary, essential, wanted, requisite, imperative, indispensable, material, needful, obligatory |
| gerekli: | ought |
| gerekli çoğunluk vardır: | there is a quorum |
| gerekli çoğunluk: | quorum |
| gerekli miktar: | deficient amount |
| gerekli niteliklere sahip olmak: | be qualified to, habilitate |
| gerekli çoğunluk yoktur: | a quorum is not present |
| gerekli olduğunu kanıtlamak: | [fiil] to prove necessary |
| gerekli lisansı alabilmek için yapılan ödeme makbuzu: | tax token |
| gerekli olmak: | be necessary, call for, be indicated, require, be required |
| gerekli iş ve ev görevlerini tamamladıktan sonra kalan zaman: | discretionary time |
| gerekli fon: | necessary funds |