TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| green: | [isim] yeşil, çimenlik, yeşil alan, yeşillik, golf sahası, gençlik, zindelik, para |
| green: | [sıfat] yeşil, taze, ham, yeni, genç, toy, acemi, rengi atmış, hasta görünen |
| green: | yeşillendirmek, yeşile boyamak, yeşermek, yeşile boyanmak |
| green: | 1. Kapanmamış (yara); 2. Yeşil; 3. Yeşil boya. |
| green assembly: | ilk montaj |
| green lentils: | [isim] yeşil mercimek |
| green paper: | teklifler içeren resmi belge, (Br) yeşil kitap (bir hükümet tasarısının ardındaki genel ilkeleri açıklayan hükümet yayını, yeşil kitap |
| green grass: | çayır |
| green grass project: | yeşil çim projesi, hiç inşaat yapılmamış bir alana yeni bir fabrika ya da işletme tesisi yapımı projesi |
| green olives: | yeşil zeytin |
| green pea: | bezelye |
| green fingers: | bitki yetiştirme becerisi, şanslı el |
| green grocer: | manav |
| green house: | limonluk |