TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hırsızlık: | theft, robbery, burglary, thievery, steal, shoplifting, heist, hijack, hijacking, larceny, pilferage, rip off, break in |
| hırsızlık (dükkân): | shoplifting |
| hırsızlık gibi: | thievish |
| hırsızlık ile ilgili: | burglarious |
| hırsızlık yaparak çalmak: | burglarize, burgle |
| hırsızlık yapmak: | [fiil] to bone, to commit burglary, to carry out a theft, to flag, to gip, to lift, to swize, to thieve, to commit buglary |
| hırsızlık suçu işlemiş: | guilty of theft |
| hırsızlık niyetiyle eve girme: | housebreaking |
| hırsızlık niyetiyle eve girmek: | [fiil] to housebreak |
| hırsızlık amacıyla bir eve girmek: | [fiil] to crack a crib |
| hırsızlık yoluyla her şeyi almak: | [fiil] to clean out |