TELAFFUZKELİMEANLAM
halı:carpet, rug, floor covering
hali kalmamak:be exhausted, feel faint, faint, droop, languish
hali kalmamış:languishing
hali vakti yerinde:well endowed, well off, well situated, well to do, in good circumstances
hali vakti yerinde olmak:be in clover, live in clover
hali vakti yerinde olduğunu gösterir delil:evidence of prosperity
hali hazırda ilgi konusu olmak:[fiil]  to present interest



[ son aranan 10 kelime: wade | en eski | executive chef | dinleme cihazlarından arındırmak | kamış | sağ elini kullanan | kim o | to cast | not sharp | hali ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0024