| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hareket: | action, movement, move, motion, starting, behavior, behaviour [Brit.], act, bearing, conduct, demeanour [Brit.], deportment, gesture, locomotion, play, setout, step, stroke | |
| hareket: | transaction | |
| hareket alanı: | swing, elbowroom | |
| hareket bilimi: | mechanics | |
| hareket edebilen: | motile | |
| hareket etmek: | move, start, act, behave, budge, comport oneslf, deport oneself, move off, play, pull, pull away from the kerb, take off, waggle | |
| hareket etmek (gemi): | get under weigh | |
| hareket edecek ya da çalışacak kadar geniş yer: | elbow room | |
| hareket serbestisi: | free agency, liberty of movement, permissiveness, free swing, freedom of action, freedom of acuse, liberty of acuse | |
| hareket halindeki uçağı veya başka bir taşıtı kendi istediği yöne çevirmek: | [fiil] to hijack | |
| hareket halindeki oyuncuyu hareket ederek izleyen kameranın yaptığı çekim: | travelling shot | |
| hareket etme: | hold still |
[ son aranan 10 kelime: kurların düştüğü piyasa | technical high school | fason üretim | savunmasız şehir | catch a tartar | şimşek şeklinde ok | to have low priority | çeşitlilik | conchal | hareket ]