TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
hazırlıksız: | impromptu, unscripted, unprepared | |
hazırlıksız konuşurken hata yapma eğilimi: | foot- in-the-mouth disease | |
hazırlıksız yakalanma: | pants down , with one's | |
hazırlıksız yakalanmak: | [fiil] to be caught on the wrong foot, to catch out | |
hazırlıksız olmak: | [fiil] to be unprepared | |
hazırlıksız olarak: | unawares | |
hazırlıksız konuşma: | impromptu speech, to speak impromptu |