İngilizce > Türkçe
Türkçe > İngilizce
TELAFFUZ
KELİME
ANLAM
he's got brains:
akıllı
he's got a big mouth:
geveze geveze
he's bleeding:
kan kaybediyor.
he's not in now:
o şu anda burada değil.
he's on another line now:
o şu anda başka hatta görüşüyor.
[
son aranan 10 kelime:
nadim
|
farmhand
|
to put up one's shingle
|
phrasal
|
natives
|
sunbed
|
reamer
|
minoan
|
unduly
|
he's
]
cümle çeviri
/
sözlük
/
kullanım şartları
/
bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır.
0.0026