TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| her bir: | every, each, either |
| her bir atışta on ikiye daha yaklaşmak: | [fiil] to be nearer the bull's eye at each shot |
| her bir tarafından: | through |
| her bir gözlemin değerinin kısmen bir önceki gözlemin değerlerine bağlı olduğu gözlemler dizisi: | autoregression |
| her bir eşin diğerinin kan akrabaları ile ve her iki eşin kan akrabaları arasındaki hısımlık: | affinity relationship |
| her bir mülk parselinin kanuni tarifi ile takdir edilmiş değerini içeren resmi listeyi ifade eder: | assessment roll |
| her bir ortağın bütün varlığının sermayeye katılmasıyla oluşan ortaklık: | universal partnership |
| her bir yıl için: | per annum |
| her bir ürün için harcanan zaman: | individual production time |