TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| her gün: | daily |
| her gün işe trenle gidip gelen kimse: | commuter |
| her gün kullanılan: | household |
| her gün olan sıtma nöbeti: | quotidian |
| her gün vadesi gelen hesap miktarının çabuk görülebilmesi için akseptansların vade tarihlerine göre tutulduğu muhasebe yöntemi: | acceptance maturity tickler |
| her gün iflas edebilir durumda olmak: | [fiil] to go any day |
| her gün alınan banyo: | daily dip |
| her gün kullanılan şey: | smalls |
| her gün kullanılan mallar: | article of everyday use, article of every day use |
| her gün kullanılan sözcük: | household word |
| her gün kullanılan mallar (özel olarak üretilip paketlenmiş fiyatı nispeten yüksek olan tüketim malları ; hazır , pişmiş , yiyecek gibi: | convenience goods |