TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hook: | [isim] çengel, kanca, kopça, olta iğnesi, tuzak, kıvrım, dönemeç, kroşe, parmak |
| hook: | [fiil] çengelle tutmak, çengellemek, kancayı takmak, yakalamak, takmak, takılmak, bükmek, kroşe vurmak, çalmak, aşırmak |
| hook: | Çekme veya tutma için kullanılan kancalı bir alet. |
| hook up: | bağlamak, kancalamak, askıya asmak, bağlantısını yapmak, ilişki kurmak |
| hook a husband: | koca bulmak |
| hook and eye: | erkek ve dişi kopça |
| hook and ladder: | itfaiye |
| hook on: | kapılmış, aşık olmuş |
| hook nose: | gaga burun |
| hook it: | kaçmak, tüymek, sıvışmak |