TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| Host: | [isim] evsahibi, konuk eden kimse, hancı, kutsanmış ekmek, kalabalık, çokluk, ordu |
| host: | [fiil] konuk etmek, evsahipliği yapmak, ağırlamak |
| host: | 1. Diğer bir organizmayı içinde veya üzerinde, parazit olarak barındıran canlı, hastalık etkenini besleyen hayvan veya insan, konakçı; 2. Doku naklinde kendisine gref uygulanan kişi. |
| host (to): | barindirmak, konakci olmak |
| host a virus (to): | virus barindirmak |
| host or hostess (who looks after an important foreign guest for the governm: | mihmandar |
| host of gnats: | sivrisinek (US tatarcık) sürüsü |
| host of ideas: | çok fikir sahibi |
| host of questions: | bir sürü soru |
| host versus graft reaction: | host versus graft fenomeni |
| host computer: | anasistem, asal (erkek , anaç) bilgisayar |
| host town: | evsahipliği yapan şehir, ev sahibi şehir, evsahibi şehir |