| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| hukuki: | jural, juristic, legal, juridical | |
| hukuki yorum: | judicial construction, judicial interpretation, legal conception | |
| hukuki görüş açısından: | in legal contemplation | |
| hukuki yazılar redaktörü: | legal editor | |
| hukuki olarak kurulan vakıf: | voluntary trust | |
| hukuki yapıtları ile ün kazanmış hukukçu: | jurist | |
| hukuki görüş almak: | [fiil] to take counsel's opinion, to take legal advice | |
| hukuki ve adli muamelelerin yapıldığı gün (gece yarısına kadar devam eden tam gün: | legal day | |
| hukuki engel oluşturan şahsın kendi fiil ve hareketleri: | [isim] conduct by estoppel | |
| hukuki çare: | legal remedy | |
| hukuki dava: | legal case |
[ son aranan 10 kelime: monarşik | temettüilerin ve kâr paylaşımı primlerinin dağıtılmasından sonra bir şirkete geri kalan kâr | dünyayı gezen kimse | marangoz rendesi | imperative duty | çaba sarfetmek | şilepte mal sahibi tarafından tayin olunan satış memuru | to give a heading | due payment | hukuki ]