TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| işlerini halletmek: | [fiil] to settle one's affairs |
| işlerini düzenlemek: | [fiil] to arrange one's business affairs |
| işlerini düzene koymak: | [fiil] to set one's affairs in order |
| işlerini düzene sokmak: | [fiil] to arrange one's business affairs |
| işlerini kolaylaştırmak: | [fiil] to oil wheels |
| işlerini hale yola koymak: | [fiil] to put one's affairs in order |
| işlerini yeniden düzenlemek: | [fiil] to reestablish one's affairs |
| işlerini bir avukata emanet etmek: | [fiil] to trust one's affairs to a lawyer |
| işlerini tam bir düzen içinde bırakmak: | [fiil] to leave one's affairs in perfect order |