TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
ihtiyacı: | bank-loan demand | |
ihtiyacı olmak: | need, be in want of smth., require, want, be desperate for, be in a bind for, be desperate to get, do with, lack, be pinched, be pressed for | |
ihtiyacı karşılamak: | [fiil] to supply | |
ihtiyacı karşılamak için yapılan alışveriş: | hand- to-mouth buying | |
ihtiyacı karşılanmamış: | unfulfilled, unprovided for |