TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| junior: | [isim] yaşça küçük kimse, küçük kimse, genç, oğul, ast, birinci sınıf öğrencisi |
| junior: | [sıfat] küçük, genç, ast, çocuk |
| junior books: | çocuk kitapları |
| junior college: | yüksekokul, iki yıllık yüksekokul |
| junior common room: | öğrenci dinlenme odası |
| junior issues: | [isim] bir şirkette diğer senetlerin yanında ikinci derecede öneme sahip senetler |
| junior forms: | (Br) (ilkokulun ilk dört yılı, (US) ilkokul ile lise arasındaki 7, 8 |
| junior suite: | [isim] yatak odası ve oturma odasından oluşan geniş otel odası |
| junior judgment: | [isim] önyargı |
| junior stocks: | [isim] ikinci derecede teminatlı hisse senetleri |
| junior bonds: | ikinci derecede teminatlı tahvil |
| junior clerk: | yardımcı muhasebeci |