TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
kırık: | broken, fractured, cracked, split | |
kırık: | break, fracture | |
kırık diş: | snag | |
kırık bezelye: | split peas | |
kırık dökük: | brokenly | |
kırık lot: | odd lot | |
kırık bedeli: | breakage | |
kırık bir pencereyi tamir etmek: | [fiil] to mend a broken window | |
kırık bir pencereyi onarmak: | [fiil] to mend a broken window |