TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kafası almak: | pick up |
| kafası bulanık olma: | mental woolliness, mental wooliness |
| kafası çalışan: | smart |
| kafası dumanlı: | tipsy, fuddled, under the weather, hazy, shot, sloshed |
| kafası iyi: | well-oiled |
| kafası bir yere takılmış: | fixated |
| kafası karışmak: | be confused, be mixed up, get mixed up, puzzle |
| kafası yerinde olmamak: | [fiil] to wool-gather, (one's mind) to be elsewhere |
| kafası karışmış: | confused, puzzled, puzzle headed, addle, addled, perplexed, bemused |
| kafası salim olmak: | [fiil] to have a level head |